Panama Belgelerinin Dünya’daki Yankıları Akademi Portal Arşiv’de
Güncelleme 11 Nisan 22:10
Başbakanı Cameron Avam Kamarası’nda kendisini savundu
Cameron, ‘yasal yollarla para kazanma’ hakkını savunup “Yapay yollarla vergiyi düşürmenin” meşru şirketlerle karıştırılmaması gerektiğini söyledi.
İngiltere Başbakanı Cameron, başbakanların, maliye bakanlarıyla muhalif liderlerin ödedikleri vergileri açıklamasının uygun olduğunu ifade etti fakat tüm milletvekillerine vergi beyannameleriyle ilgili şeffaflık dayatılmasını doğru bulmadığını belirtti.
Babasının Panama‘daki offshore şirketiyle de ilgili ayrıntılar veren Cameron, “Babamın çok çalışkan biri ve muhteşem bir baba olduğunu biliyorum ve iş kurmak, bunu ailesine sunmak için yaptığı her şeyle de gurur duyuyorum” dedi.
Cameron, BBC ve Guardian gazetesi gibi diğer organizasyonların da babasının yaptığı gibi offshore yatırımları bulunduğunu ifade etti ve şunları söyledi:
“Öncelikle bu yatırımlar deniz aşırı ülkelerde yapıldı çünkü yatırımlar ağırlıklı olarak dolar üzerinden gerçekleştirildi. Dolayısıyla, dolar alışverişinin yapıldığı ana merkezlerin birinde yapılması anlaşılır bir durum. Bu yatırım fonlarından binlerce var ve İngiltere’de milyonlarca kişinin hisseleri var, çoğu da yatırım fonları ve birim fonları aracılığıyla bunlara sahip.”
Yatırımlarıyla ilgili daha erken açıklama yapmamasıyla ilgili de, ‘babası hakkında söylenenlere çok öfkeli olmasını’ gerekçe gösterip “Bu meselelere geçen hafta daha hızlı yanıt vermediğim için yapılan tüm eleştirileri kabul ediyorum ama dediğim gibi, babamın hatıralarının yansıtılma şekline çok öfkeliydim” diye konuştu.
Avam Kamarası’nda söz alan muhalefet lideri İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise şeffaflık çağrısını yineledi.
Corbyn, Cameron’un konuşmasını “dikkat dağıtma sanatına yönelik ustalık dersi” olarak tanımladı ve Başbakan’ın halkın ne kadar öfkeli olduğunu anlayamadığını söyledi.
Corbyn, ayrıca İngiltere’nin Gümrük ve Gelir Dairesi’nin (HMRC) bütçesinin de artırılması çağrısında bulundu.
Oturumda, söz alan İşçi Partisi’nden muhalif milletvekili Dennis Skinner’ın Cameron’a ‘Üç kağıtçı Dave’ diye hitap etmesi ise tepki çekti.
Bunun üzerine Avam Kamarası sözcüsü John Bercow, milletvekilinin oturumdan ayrılmasını istedi.
Maliye Bakanı ve muhalefet lideri de açıkladı
Diğer yandan İngiltere Başbakanı Cameron’un ardından Maliye Bakanı George Osborne ve muhalif İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de vergi beyannamelerini açıkladı.
Beyannamesine göre Osborne, 2014-15 döneminde, 198.738 sterlin gelir elde etti ve 72.210 sterlin vergi ödedi.
Osborne’un kazancı, resmi maaşından, kira gelirinden ve aile şirketindeki kar hisselerinden geliyor.
Muhalif İşçi Partisi lideri Corbyn de, milletvekili maaşından 18.912 sterlin vergi ödedi ve vergiye tabi diğer gelirinin de 1.850 sterlin olduğunu açıkladı.
Vergi beyannamesini açıklayan bir diğer isim de, Başbakanlık koltuğuna yakın görülen isimlerden Londra Belediye Bakanı Boris Johnson oldu.
İngiltere Başbakanı David Cameron, Panama Belgeleri’nde babasının offshore yatırım fonu olduğunun ortaya çıkmasından sonra bu fondan hisse satarak 19 bin sterlin kar elde ettiğini açıklamış ancak bu bilgiyi daha önce gizlediği için istifa çağrılarına hedef olmuştu.
Tepkiler üzerine Cameron, İngiltere tarihinde ne kadar vergi ödediğini açıklayan ilk Başbakan oldu.
Bu beyannameye göre Cameron, 2014-15 döneminde 200.000 sterlinden fazla gelir elde etti ve 76.000 sterlin vergi ödedi.
2009-15 döneminde de Cameron’un 1.1 sterlinlik geliri için 400 bin dolar vergi ödediği anlaşıldı.
Cameron’un kazancının büyük bölümü kira gelirlerinden oluşuyor.
İngiltere Başbakanı’nın 2010-15 yılları arasındaki yıllık maaşının da 145 bin sterlin olduğu belirtiliyor.
Ana muhalefet İşçi Partisi, babasının vergi cennetinde kurduğu şirketten kendisinin de gelir elde ettiğini itiraf eden Başbakan David Cameron’u riyâkarlıkla suçluyor.
Başbakan Cameron bu konuda dün yaptığı açıklamada, söz konusu hisseleri 2010 yılında, henüz başbakan seçilmeden sattığını ve bu satıştan elde ettiği 30 bin sterlin kârın vergisini de İngiltere yasalarına uygun olarak ödediğini söylemişti.
Başbakan, Blairmore Holdings adlı şirketin vergi kaçırmak için kurulmadığını da kaydetmişti.
Ana muhalefet İşçi Partisi’nin genel başkan yardımcısı Tom Watson başbakanın daha önce bu tür fonlara yatırım yapanları “ahlaken yanlış bir iş” yapmakla suçladığını hatırlattı.
Muhafazakar hükümetin Ticaret Bakanı Nick Boles, “bugünkü bilgilerle geriye bakıldığında keşke başbakanın Pazartesi günü iddialar ilk ortaya atıldığında bu şirkette hissesi olduğunu söylemiş olsaydı” dedi ama Cameron’u muhtemelen “babasını koruma iç güdüsüyle hareket ettiğini” söyledi.
Bakan, burada önemli olanın başbakanın bu hisselerin satışından elde ettiği gelirin vergisini tümüyle ödemiş olması olduğunu da sözlerine ekledi.
Hamiline hisse satmışlar
Panama Belgeleri diye adlandırılan Mossack Fonseca adlı hukuk firmasına ait 11 milyon dokümanın sızdırılmasından sonra Blairmore Holdings şirketine ait detaylar İngiltere gazetelerine günlerce manşet oldu.
Belgelere göre Başbakan David Cameron’un babasının da İngiltere vatandaşı 5 yöneticisinden biri olduğu Blairmore Holdings şirketi, 2006 yılına kadar müşterilerinin kimliğini gizli tutmak için “hamiline hisse” yöntemiyle satış yapıyordu.
Belgelerden Cameron’un babasının da Bahama adaları ya da İsviçre’de yapılan yönetim kurulu toplantılarına katıldığı anlaşılıyor.
Başbakan şirkette hissesi olduğunu itiraf etmeden önce Blairmore Holdings şirketiyle ilgili olarak başbakanlıktan ve bizzat Cameron’dan dört açıklama gelmişti.
Kapsamlı yanıt beklentisi
İşçi Partisi genel başkan yardımcısı Tom Watson, Cameron’un babasının eylemleri nedeniyle suçlanamayacağını söyledi ama şöyle ekledi:
“Fakat ikiyüzlülükle suçlanabilir. Kendisi Britanya halkına mali durumuyla ilgili bilgileri tümüyle açıklamamıştır. Geçmişte önde gelen birçok kişiye vergi düzenlemeleri sebebiyle vaazler vermiş olmasa ve onları benzer yatırımlar yapmış oldukları için ahlaken yanlış işler yapmakla suçlamış olmasa bu da o kadar kötü olmayabilirdi. İnsanlar bu durumdan hoşnut değil ve David Cameron’dan çok daha kapsamlı yanıtlar bekliyorlar.”
Neler olabilir?
BBC’nin iç siyaset editörü James Landsdale, “Uzun vadede başbakan, yaptığı açıklamanın tartışmalara son vereceğini umacak ama gazeteciler ve muhalefet milletvekilleri soru sormayı sürdürecekler” diyor.
Acaba İzlanda ve Arjantin siyasetlerini de sarsan Panama Belgeleri İngiltere’de ne gibi sonuçlar yaratabilir? İç siyaset editörü Landsdale olabilecekler hakkında şu tahmini yürütüyor:
“Muhtemelen bundan sonra başbakanın vergi cennetinde kurulan bu şirketten kâr ettiğine ilişkin önemli ve yeni bilgiler duymayacağız. Bu da yasadışı olmayan ama insanların farklı farklı yargıladığı bir konu. Burada başbakan açısından en önemli sorun, yarattığı siyasi izlenimin iyi olmaması. Cameron şu anda hayatının mücadelesine girişti ve Britanya halkını Avrupa Birliği içinde kalmaya ikna etmeye çalışıyor. Şimdi bu tür olaylar onu seçmenden uzaklaştırıyor ve seçmene en çok da Cameron’un nasıl zengin ve ayrıcalıklı bir çevreden geldiğini hatırlatıyor. En azından zamanlama kötü diyebiliriz.”
GÜNCELLEME: 08 NİSAN Cuma SAAT 12:30
Panama Belgeleri’nde adı geçen Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri masum olduğunu söyledi.
Dev boyuttaki vergi yolsuzluklarıyla ilgili olarak Moccack Fonseca adlı hukuk şirketinden sızdırılan Panama Belgeleri’nde Macri’nin de adının geçtiğinin anlaşılması üzerine dün bir soruşturma başlatıldığı açıklanmıştı.
Arjantin medyasında yer alan haberlere göre, Macri’nin adı belgelerde vergi cennetlerinden Bahama adalarına açılan bir şirketin yöneticisi olarak görünüyor.
Devlet Başkanı Macri, televizyondan halka hitaben yaptığı konuşmada yanlış hiç bir iş yapmadığını söyledi ve bunu kanıtlayacağına söz verdi.
Nasıl savunuyor?
Macri, açılan soruşturmaya her türlü desteği vereceğini de söyledi.
ABD’de eğitim görmüş bir işadamı olan Arjantin devlet başkanı konuşmasında, “Biliyorum, Panama Belgeleri’nde ortaya atılan ve beni de kapsayan iddialardan kaygı duyanlar var. Ama bir kez daha söylüyorum ki içim rahat, yasalara uygun davrandım, gerçeği söyledim ve saklayacak hiç bir şeyim yok” dedi.
Devlet Başkanı Macri vergi cennetlerinde kurulan şirketlerin yöneticiliğini yaptığı için hiç bir ödeme almadığını, hiç bir hisseye sahip olmadığını kaydetti.
Macri’nin makamından yapılan açıklamada da devlet başkanının hisse sahibi olmadığı ve şirket yöneticiliğinden hiç bir zaman ücret almadığı açıklaması bir kez daha vurgulandı.
Savcının hedefi
Şimdi Arjantin Maliye ve Yolsuzlukla Mücadele Dairesi’nden açılan soruşturma için bilgi ve belge istenecek.
Savcı Federico Delgado, devlet başkanının vergi muafiyeti sağlayan Bahama’da kayıtlı Fleg Trading adlı şirketteki rolünü “bildirmeme” konusunda “kötü niyetle” hareket edip etmediğini belirlemeyi hedeflediğini söyledi.
Belgeleri inceleyen Arjantin gazetelerinden La Nacion, Devlet Başkanı Macri’nin 1998’den 2009’a kadar Fleg Trading şirketinin genel müdürü olarak göründüğünü bildirdi.
Macri bunu 2007 yılında Buenos Aires belediye başkanlığına ya da 2015’te başkanlığa seçildiğinde yaptığı mal varlığı bildirimlerinde açıklamamış.
Geçen Salı günü Başkanlık makamı bir açıklamayla, Macri’nin ailesinin sahibi olduğu bir şirketler grubunun, Panama Belgeleri skandalının merkezindeki Mossack Fonseca hukuk şirketi aracılığıyla vergi cenneti Bahama’da bir şirket kurduğunu doğruladı.
Fakat başkanın sözcüleri, Macri’nin buradan hiç bir gelir elde etmediği için mali bildirimlerinde de bundan bahsetme gereği duymadığını söyledi.
