CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşmasında, kendisine “aday ol, aday olacak mısın?” diye laf atan AKP milletvekillerine verdiği “Benim aday olup olamayacağımı size kim söyledi?” sözleri, cumhurbaşkanı adaylığı denklemi içinde Kılıçdaroğlu’nun da yer alıp almayacağı tartışmasını başlattı.
Her ne kadar iktidar cephesinde Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı “adaylık sinyali” olarak yorumlansa da, partisi CHP ve ittifak ortağı İYİ Parti, bunun bir “adaylık açıklaması olmadığı” konusunda hemfikir.
CHP’de, Kılıçdaroğlu’nun kimin aday olacağına ittifak ortakları ile karar vereceğine dikkat çekilerek, “Kılıçdaroğlu bir ittifak siyasetini yönetiyor. İttifakın ve Türkiye’nin geleceği için en doğru adımı atmaya çalışıyor. En doğru adımın kendi adaylığı olduğunu düşünürse atar, düşünmezse atmaz” görüşü dile getiriliyor.
2018 seçimlerinde, cumhurbaşkanı adayı olmaması nedeniyle iktidar bloğunun sık sık eleştiri konusu yaptığı Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçimlerinde benzer stratejiyi izleyip izlemeyeceği merak konusu.
Kılıçdaroğlu’nun ortada henüz bir seçim yokken, şimdiden aday isminin konuşulmasına karşı olduğu da biliniyor. Parti kulislerinde, adaylık konusuna tek başına CHP’nin değil, başta İYİ Parti olmak üzere, 2023 seçimlerindeki ittifak ortaklarıyla karar verileceğine dikkat çekiliyor.
Kılıçdaroğlu’nun, bütçe görüşmelerinde kendisine “aday ol” diye laf atan AKP’lilere verdiği “Aday olup olamayacağımızı size kim söyledi?” çıkışı ise şöyle yorumlanıyor:
“AK Parti ve MHP sözcülerinde, cumhurbaşkanı adayı olmaması üzerinden genel başkanımızı itibarsızlaştırmaya çalışan bir yaklaşım var. ‘Aday olmuyorsan niye genel başkansın’ gibi bir yaklaşım var. Bu eleştirilere toptan yanıt vermiş oldu. Parlamenter sistemle Türkiye’yi yönetmeye aday bir siyasi partinin lideriyim, dedi. Aday olmadıysam, tek aday rejimine itirazım olduğu içindir, parlamenter sisteme geçişi savunduğum içindir’ mesajını verdi.”
“Partinin adayı olabilir”
CHP’de Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağının, millet ittifakının nasıl şekilleneceği ve adaylık için nasıl bir karar alınacağına göre biçimleneceği ifade ediliyor.
Parti içinde bir grup, 2018’de olduğu gibi her partinin kendi adayını çıkarmasını, ikinci tura kalan partinin adayının desteklenmesi görüşünü savunuyor.
Bu görüşü savunanlar, dışarıdan bir aday arayışına girilmemesi, parti içinden bir ismin aday gösterilmesi gerektiğini belirtirken, yerel seçimlerde muhalefet ittifakını örgütlemedeki başarısı dikkate alındığında Kılıçdaroğlu’nun en güçlü aday olacağı ifade ediliyor.
“İttifak siyaseti yürütüyor”
CHP Kulislerinde, “çatı aday”la seçime gitmesi durumunda ittifak ortakları ile aday isminin belirleneceği vurgulanıyor.
Böyle bir durumda, Kılıçdaroğlu’nun hem İYİ Parti hem de HDP’den oy alma potansiyeli bulunması adaylık için avantaj olarak görülüyor.
Parlamenter sisteme geçiş hedefi konulduğu için muhalefetin cumhurbaşkanı adayının bir anlamda “geçiş dönemini yönetecek” bir ismi aday göstereceği ifade edilerek, Kılıçdaroğlu’nun bu konuda izleyeceği tutum şu sözlerle anlatılıyor:
“Eğer, her parti kendi adayıyla seçime gidecekse, CHP; kiminle en yüksek oy alacaksa, o aday gösterilir, Kılıçdaroğlu, kendisiyle alınabileceğini görürse elbette aday olur. Ama eğer bir ortak çatı aday gösterilecekse buna ittifak yaptığı partilerle karar verecektir. Kılıçdaroğlu, bir ittifak siyasetini yönetiyor. İttifakın ve Türkiye’nin geleceği için en doğru adımı atmaya çalışıyor. En doğru adımın kendi adaylığı olduğunu düşünürse o adımı atar, düşünmezse atmaz.”
İYİ Parti: İktidar bloğunu çatlatacak aday olmalı
Son kamuoyu araştırmalarında oyları yükseliş trendinde görünen İYİ Parti’de, Kılıçdaroğlu’nun aday olmasına fazla olasılık tanınmıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine muhalefetin ortak adayla girmesi gerektiği görüşünün ağırlık kazandığı İYİ Parti’de, her partinin kendi adayını çıkarmasının seçmende “parçalanmışlık” algısı yarattığı, bu durumun sandığa gitme davranışını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
Ortak adayın iktidar bloğundan oy alma kapasitesine sahip bir isim olması gerektiği belirtilerek, bu konuda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in daha avantajlı bir isim olacağı ifade ediliyor.
Ben tek adam rejimi istemiyorum. Esnafın ensesinde boza pişiren bir yönetim istemiyorum. Her kuruşun hesabını veren bir siyaset anlayışı istiyorum… pic.twitter.com/2zm3zFwbGY
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) December 7, 2020
İYİ Partili bir yönetici Kılıçdaroğlu’nun “rasyonel” bir siyasetçi olduğunu ve aday olmasını beklemediğini belirtirken, bunun nedenini şöyle açıklıyor:
“İktidar blokunu çatlatmadan bu seçim kazanılamıyor. Ama CHP, Hazreti Ebubekir’i aday çıkarsa bile oy vermeyecek bir kesim var. Kemal bey iktidar bloğu için, kutuplaştırma siyasetinde çok iyi bir argüman, çünkü tüm siyasetlerini CHP karşıtlığında kurdular. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, dağılmak üzere olan seçmeni kenetleyecek bir argüman. O nedenle Kılıçdaroğlu aday olamaz demiyorum ama rasyonel olmaz. Kemal bey rasyonel düşünen, hayalleri ile hareket etmeyen bir siyasetçidir.”
Kılıçdaroğlu’ndan AKP’li vekillere Cumhurbaşkanı adaylığı cevabı: Aday olup olmayacağımı kim söyledi size?
Genel Kurul, bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerde hükümet ve muhalefet liderlerinin de söz alacak olması nedeniyle, en kalabalık toplantılarından birisini yaptı.
TBMM Genel Kurulu’nda 2021 Merkezi Hükümet Bütçe teklifinin tümü üzerinde yapılan görüşmelerine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun “adaylık” konusundaki sözleri damgasını vurdu.
Genel Kurul’da bütçe üzerinde konuşurken AKP’lilerin “cumhurbaşkanı adaylığını” kastederek, “Aday ol, aday olabilecek misi?” diye laf attığı Kılıçdaroğlu, “Benim aday olup olmayacağımı size kim söyledi?” çıkışı yaptı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Meclis kulisinde gazetecilerin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışını, ” Çok müjdeli bir kouşma oldu. Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu anlaşıldı” sözleriyle değerlendirdi.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ise Kılıçdaroğlu’nun adaylık sinyali verdiğini belirterek, “Eğer Sayın Kılıçdaroğlu 2023 seçimlerinde aday olur ya da CHP’den bir arkadaş aday olursa, dostlarıyla birlikte de iktidar olursa ağzımızı açıp bir şey söylersek namerdiz” dedi.
En kalabalık toplantılardan birisi
Şimdiye kadar 120 dolayında milletvekilinin koronavirüse yakalandığı Meclis’te bütçe görüşmeleri nedeniyle önlemler artırıldı. Kulislerde çay ocakları, su dışında servis yapmazken, kampüste sadece 2 lokanta açık bırakıldı.
Ancak Genel Kurul, bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerde hükümet ve muhalefet liderlerinin de söz alacak olması nedeniyle, en kalabalık toplantılarından birisini yaptı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, görüşmelere katılan liderler oldu.
Kılıçdaroğlu: Covid’le değil, CHP’li belediyelerle mücadele ettiniz
Grubu adına söz alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, koronavirüs salgınından, tank-palet fabrikası satışına kadar iktidarın hemen her alanındaki politikalarını eleştirirken, zaman zaman kendisine laf atan AKP milletvekillerine de yanıt verdi.
İktidarın koronavirüs salgınıyla mücadelede “başarı hikayesinden” söz ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu süreçte sadece sağlık çalışanlarının başarısından söz edilebileceğini ifade etti.
Sağlık çalışanları 24 saat çalışırken, onlara bir maaş ikramiye bile verilmediğne dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Doktorların, sağlık çalışanlarının başarısını kendinize mal etmeyin” diye seslendi.
İktidarın salgın sürecinde 156 ülkeye yardım yapmakla övündüğünü belirten Kılıçdaroğlu, “5 tane maskeyi dağıtmak için iktidar aylarca kendi içinde tartıştı, 5 maske ya! Biz dağıtmak istedik ‘Vay, CHP’li belediyeler nasıl dağıtır! Engel olalım!’ Siz Covid’le mücadele edeceğinize bizim CHP’li belediyelerle mücadele etmeye başladınız” sözleriyle tepki gösterdi.
‘Haramzadelere hizmet bütçesi’
Bütçenin, emekçi kesimler bir şey getirmediğini ve bir “faiz bütçesi” olduğu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu bütçe haramzadelerin, haramzadelere hizmet edenlerin bütçesidir” görüşünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine, işlerin hızlandırılması gerekçesiyle geçildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, oysa Bütçe’nin eklerinin bile yasada öngörülen süre içinde Meclis’e sunulamadığını söyledi.
Kamu Özel İşbirliği ile yapılan projelerin “5’li çete” olarak nitelendirdikleri iktidara yakın müteahhitlere verildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu iktidar olduklarında bu soyguna son vereceklerini belirterek, “Beşli çetenin bizim torunlarımızı dahi sömürecek olan bütün bu yatırımlarını kamulaştıracağız ve alacağız” görüşünü dile getirdi.
‘Aday olup olmayacağımı kim söyledi size?’
Kılıçdaroğlu, konuşmasında ilk seçimlerde iktidar olup, ülkeye demokrasiyi, adaleti, liyakatı getireceklerini söyleyince bazı AKP milletvekilleri “Aday olabilecek misin, aday ol” dedi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
“Benim aday olamayacağımı size kim söyledi. Ben ne istiyorum? Ben tek adam rejimi istemiyorum. Ben ülkesinde esnafın ensesinde boza pişiren bir yönetim istemiyorum. Ben parlamenter sistem istiyorum. Demokratik, halkçı parlamenter sistem istiyorum. Ben her kuruşun hesabını veren bir siyaset anlayışı istiyorum. Ben tehdit edildiğim zaman mal varlığımla, ‘aramazsanız, incelemezseniz şerefsizsiniz’ diyen bir siyaset anlayışı istiyorum. Ben siyaseti zenginleşme aracı olarak gören bir kültürden gelmiyorum.”
‘Millet sizi tıpış tıpış yolcu edecek’
Kılıçdaroğlu, “yerli-milli olmakla övünen iktidarın ‘milliğinden’ kuşkusu olduğunu” belirterek, yurtiçi borçlanmaların bile dolarla yapıldığına işaret etti.
TL’yi itibarsız hale getirenin iktidar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, yılbaşından bu yana TL dolar karşısında 23,6 avro karşısında yüzde 29,7 değer kaybettiğini belirterek, “Ya, oy verdi bu millet, milletin burnundan getirdiniz” dedi.
AKP’lilerin “Niye bize oy verdi, niye size vermedi” diye laf atması üzerine Kılıçdaroğlu, “Oyu geri alacak, meraklanmayın; verdiği oyu geri alacak, göreceksiniz. Allah’ın izniyle göreceksiniz, ilk seçimde bu milletin nasıl tıpış tıpış yolcu edeceğini göreceksiniz.”
‘Erdoğan doğru söylüyor, tank-palet satılmadı, bedava verildi’
Katar’a satışı tartışılan tank palet fabrikasının ülkenin namusu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, fabrikayla ilgili “Katar’a satışı sözkonusu değildir” sözlerini anımsattı.
Kılıçdaroğlu, “Doğru, çünkü bedava verildi. Bir kuruş bile alınmadı. O yüzden biz ‘tank palet fabrikası peşkeş çekildi’ diyoruz. Dört beş yerde özelleştirme geçiyor, imzaladığı kararnameyi okumamış. Katar sevdası, gözlerini karartıyor” görüşünü dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 2 bin 517 lira olduğun uanımsatarak, Meclis’e asgari ücretin 3 bin 100 liraya çıkarılması ve asgari ücretten vergi alınmaması önerisinde de bulundu.
‘Neden rüşvetçi büyükelçi olarak atanıyor’
Kendisinin her zaman adaleti savunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim malvarlığımla beni tehdit edenlerin arkasında selam durmadım. Ankara’yı parsel parsel satan adamın arkasında duruyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Milli Kurtuluş Savaşı’nı veren devlettir. Türkiye Cumhuriyeti devletine rüşvet alan birisinin büyükelçi olarak atanması yakışır mı? Arabasında Türk Bayrağı taşıyacak bu adam. Benim ağrıma gidiyor, sizin ağrınıza gitmiyor mu? Neden rüşvetçiler büyükelçi olarak atanıyor?”
Kılıçdaroğlu, Basın İlan Kurumu’nun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahreddin Altun’un bahçesine kaçak pergule yaptırdığını yazan gazeteleri, ilanları keserek cezalandırdığını söyledi.
AKP Grup Başkanvekili Muş, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, eski HDP Eşbaşkanı Demirtaş ve iş insanı Kavala’nın yargılamalarını “göğüslerinde şeref madalyası gibi taşıyacakları” yönündeki sözlerini eleştirdi.
AKP Grup Başkanvekili Muş: Kemal Bey, buyursun aday olsun
Grubu adına söz alan AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Kılıçdaroğlu’nu, partisine yönelik, “Bu sefer sizi göndereceğiz” dediğini belirterek, CHP içinde “Memleket Hareketi” başlatan Muharrem İnce’nin sözlerini anımsattı:
“Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Kemal Bey’e cevabı biz vermiyoruz, Kemal Bey’e Cumhurbaşkanı adayları veriyor, Muharrem İnce veriyor. Diyor ki: “Yenmiş de yenmiş. Çıkmışsın yenmiş. Yenmiş de yenmiş. Her seçimi yenmiş.’Dolayısıyla akıbetimiz yine bu olacaktır. Bakın, kayıtlara geçsin, burada ana muhalefet liderinin doğal aday olması en normal şeydir çünkü büyük partidir. Burada özellikle sordu arkadaşlarımız ‘Geliyoruz, aday mısınız?’ dedi, cevap yok. ‘Adayız’ dese kayıtlara geçecek. Ya, Engin Altay aday olsun bir şey demiyorum, aday çıkaramıyorlar. Dolayısıyla Kemal Bey buyursun çıksın karşımıza, 2023’e zaman da var, aday olsun.”
Muş, muhalefetin, hukuk reformundan “terör destekçilerinin tahliye edilmesini” anladığını savunarak, Kılıçdaroğlu’nun, eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın yargılamalarını “göğüslerinde şeref madalyası gibi taşıyacakları” yönündeki sözlerini eleştirdi.
Muş, “Hukuk reformundan terör destekçilerinin tahliye edilmesini anlamak en hafif tabiriyle aymazlıktan kaynaklanmaktadır” dedi.
Kurtulmuş: Erken seçimin rasyonel, siyasi şartları yoktur
AKP Grubu adına ikinci sözü alan Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, muhalefetin “erken seçim” çağrılarına yanıt verdi.
Her muhalefet partisinin seçim istemesinin normal olduğunu belirten, ancak şu anda Türkiye’de erken seçimin şartlarının olmadığını belirterek, şu görüşleri dile getirdi:
“Türkiye’de erken seçimin rasyonel şartları ve siyasi şartları yoktur. AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı millî konularda kararlılıkla yoluna devam etmektedir. İnşallah 2023’te yapılacak seçimlerde de Recep Tayyip Erdoğan bu milletin helal oylarıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçilecek. Bugün yalnız ümitli bir şey duydum Sayın Kılıçdaroğlu’ndan, 2023 seçimlerine aday olabileceği sinyalini verdi. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu 2023 seçimlerinde aday olur ya da CHP’den bir arkadaş aday olursa dostlarıyla birlikte de iktidar olursa ağzımızı açıp bir şey söylersek namerdiz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “faiz bütçesi” eleştirilerine tepki gösterirken, bütçenin “milletin anasının ak sütü gibi helal bütçe” olduğunu savundu.
’18 yıldır, tıpış tıpış nasıl gidildiğini gördük’
Siyasi partilerin konuşmalarının ardından, eleştirileri yanıtlamak üzere tekrar kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerine de yanıt verdi.
Oktay, “faiz bütçesi” eleştirilerine tepki gösterirken, bütçenin “milletin anasının ak sütü gibi helal bütçe” olduğunu savunarak, “Bu bütçeye haramzade, faiz bütçesi diyenler bu topraklara tek bir çivi çakmamış, bu ülkenin insanın yıllarca hor görmüş, bu nedenle de ebediyyen muhalefetle görelendirilmiştir” dedi.
CHP’lilerin tepki göstermesi üzerine Kılıçdaroğlu’nun “tıpış tıpış gideceksiniz” sözlerine ise “Biz 18 yıldıdır, her seçimden sonra nasıl tıpış tıpış gidildiğini gördük. Bu vesileyle de CHP’nin cumhurbaşkanı adayı belli oldu hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun “rüşvetçi büyükelçi” sözlerine de yanıt veren Oktay, “Rüşvetçi büyükelçiler ithamı çok büyük talihsizliktir Dışişlerimiz ve bütün büyükelçilerimiz adına bu ithamı kategorik olarak reddediyorum. İddianızla ilgili elinizde ne varsa cumhuriyet savcılıklarına gitmelisiniz, gitmediğinizde suç işliyorsunuz demektir” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun Libya’ya giden Türk yük gemisinin bir Alman Fırkateyni tarafından basılmasının ardından iktidardan “5 saat boyunca ses çıkmadığı” eleştirisine de yanıt veren Oktay, Türkiye’nin bu konuda AB yetkililerine itirazlarını yazılı olarak iletildiğini, Yunanistan, İtalya ve Yunanistan’ın da protesto edildiğine ilişkin mektup gönderildiğini vurguladı.
Yaklaşık 12 saat süren görüşmelerin ardından, bütçenin maddelerine geçilmesi kabul edildi. Bütçe görüşmeleri 18 Aralık’ta tamamlanacak.
Bunlar 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan paralara el koymadılar mı? Biz olmasaydık o paralar yok olacaktı! pic.twitter.com/KcN3s6LY2Y
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) December 8, 2020