Sağlık: Depresyon tedavisinde sevindiren gelişmeler var

Bağışıklık sistemi hastalıklarında kullanılan bazı ilaçların, depresyonu da tedavi edebildiği açıklandı. Yeni araştırmaya göre inflamasyon giderici ilaçlar depresyon tedavisinde geleneksel tedavilerle birlikte kullanılmaya başlanabilir.

Araştırma sedef, romatoid artrit, Crohn hastalığı gibi otoimmün bozuklukları olan hastalar üzerinde yapılan ilaç çalışmalarında, depresyon belirtileri gösterenlerde de düzelme olduğunu ortaya koydu.

Otoimmün hastalıklarda akyuvarlar fazla çalışır. Sadece bakterilere ve virüslere saldırmak yerine, bağışıklık sistemi vücudun sağlıklı bölgelerine de saldırır.

İnflamasyon giderici ilaçlar, bağışıklık sistemini, sitokin denen bir protein salgılayarak baskılıyor.

Az miktarda inflamasyon, bağışıklık sisteminin mikroplarla savaşması için gerekli. Ancak Cambridge Üniversitesi’nden Golam Khandaker, fazlasının da zarar olduğu uyarısı yaptı.

Khandaker, “İnflamasyonun artması fiziksel olduğu kadar psikiyatrik bazı durumlar da yaratabilir. Mesela beyinde depresyon riskini artırabilir. Aynı şekilde vücutta kalp hastalıkları, inme ve şeker hastalığına yol açabilir,” dedi.

Tip 1 diyabet dahil otoimmün hastalıkları olanlar, sıklıkla depresyon belirtileri de sergiliyor. Önceleri kronik bir hastalığa sahip olmanın, depresyona yol açtığı sanılıyordu. Ancak bu yeni araştırma, aslında vücuttaki inflamasyonun beynin kimyasını da değiştirdiğini bu nedenle psikiyatrik bozukluğa yol açtığını gösteriyor.

İnflamasyon giderici ilaçlardan farklı olarak antidepresanlar, beyin nöronları arasındaki kimyasal taşıyıcıların işlevini düzeltiyor. Ancak bazı depresyon hastaları bu ilaçlara yanıt vermiyor.

Nature Moleküler Psikiyatri dergisinde yayınlanan analizde Khandaker ve ekibi, 20 hasta üzerinde çalıştı. Daha önce tedavisi zor depresyona sahip olduğunu söyleyen hastalar, inflamasyon giderici ilaçların kullanımı sonrası, depresyon belirtilerinde azalma olduğunu kaydetti.

Bu buluş, depresyon şikayeti olan hastalara yönelik kan testlerinin kullanılmasını sağlayabilir; hatta ileride antistokin de denen inflamasyon ilaçlarının depresyon tedavisinde kullanılmasını sağlayabilir.

Depresyon Hastalarına Elektroşoklu Tedavi Yöntemi

Şiddetli kasılmaları izleyen geçici bir katatonik evreye yol açan şok terapisine artık Elektro-konvülsif yani Elektroşok Terapisi deniyor. Georgia Regents Üniversitesi’nden psikiyatristler, kısaca ECT adı verilen tedavinin beyinde travmaya yol açmadığını ve depresyon hastaları üzerinde artık güvenli bir şekilde uygulanabileceğini açıkladı.

Terapide, hastanın kafatasına elektrotlar yerleştiriliyor ve çok kontrollü bir şekilde elektrik akımı uygulanıyor. Akım, beyinde kısa süreli bir kasılma nöbetine yol açıyor. Bipolar bozukluğu, Parkinson sendromu ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu olan 66 yaşındaki Keith, elektroşok tedavisinin işe yaradığını söylüyor: “Korkunç tiklerim vardı. ECT sayesinde geçti. ECT depresyonuma da iyi geldi. Bu tedaviyi 10 yıl önce kesinlikle düşünmezdim, ancak bugün kesinlikle çok memnunum.”

Elektroşok tedavisinin yan etkileri arasında geçici hafıza kaybı, kısa süreli mide bulantısı, baş ve kas ağrısı var. Ancak elektroşok terapisi sayesinde göz kasılmaları ve katatoni gibi ağır hastalıkların tedavi edildiği düşünülürse, bu yan etkiler kulağa çok korkutucu gelmiyor.

Akademi Portal/Twitter

Facebook Hesabınız Üzerinden Yorum Yapın