İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Taşkın Özer, İmamoğlu’nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası aldığı dava sürecinde ilk hakim Hüseyin Zengin’in karar aşaması öncesinde kendi isteği dışında Samsun’a atanması ve bu atamayla ilgili olarak kamuoyunda yer alan iddialar hakkında inceleme yapılması amacıyla yarın Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) başvuracaklarını açıkladı.
Anka haber ajansına konuşan Özer, şunları söyledi.
“Müvekkilimiz Ekrem bey hakkında İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bir karar verildi. Bu dava, devam ederken Samsun’a atanan Hüseyin Zengin isimli bir hakim var. Biz de bu atamanın ‘doğal hakim ilkesi’ dediğimiz bir ilke vardır hukukta. Bunun ihlal edildiğine yönelik kaygılarımız vardı zaten yargılama süresince. Daha sonra kamuoyunda birtakım iddialar ortaya atıldı. Hakime şöyle denildi, böyle denildi gibi. Neticesinde bu iddiaları da işin içine katarak, bu iddialara ilişkin olarak HSK Başkanlığı’nın bir müfettiş görevlendirmesi, bu iddiaları araştırması, bu iddialara ilişkin bir inceleme ve soruşturma yapmasını talep edeceğiz.
Gündemdeki soruşturmalarla ilgili açıklama yapıyorum. https://t.co/FaszS3DrQu
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) January 4, 2023
“Aynı zamanda bu iddiaları ortaya atan iki gazeteci var, Barış Terkoğlu ve Murat Ağırel, bunların da ifadelerine başvurulmasını talep eden bir dilekçeyle yarın HSK’ya başvuracağız.”
Eski HDP Eş Başkanı Demirtaş: Altılı masa kurulduktan sonra hiç konuşulmasaydı, oyları % 60’ı geçerdi
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Altılı Masa kurulduktan sonra masa adına tek kelime konuşulmasaydı hiç toplantı yapmasalardı şimdi oyları, yüzde 60’ı geçmiş olurdu” dedi.
Gazeteci Nevşin Mengü’nün sorularına yanıt veren Demirtaş HDP’nin aday çıkarması konusunda gelen eleştirilere yanıt verirken,“’HDP masada olursa biz kalkarız’ diyeni, HDP oylarıyla başbakan mı yapacağız? Peki biz niye bu kadar mücadele ettik, ağır bedeller ödedik? Erdoğan’ın yerine yeni Erdoğanlar seçmek için mi” dedi.
“HDP bir buçuk yıldır herkese ama özellikle Altılı Masa’ya ‘Ortak aday çıkarmaya hazırız’ diyor.” şeklinde konuşan Demirtaş “Fakat bu çağrıların muhataplarından ‘Biz de ortak adaya hazırız’ gibi tek cümlelik bir cevap bile gelmiyor. Bildiğim kadarıyla HDP ile Altılı Masa’nın dört partisi arasında yapılmış görüşmelerde de ortak adaya açık olunduğu şeklinde net bir mesaj verilmiyor. Hal böyle olunca HDP seçime adaysız gitmemek için mecburen hazırlıklarını yapıyor ve bunu da açıklıyor. Şimdi zannedersiniz ki, HDP ile Altılı Masa arasında ortak aday çıkarma konusunda bir anlaşma, uzlaşma veya protokol vardı da HDP durup dururken bunu bozdu ve bu nedenle bazı dostlarımız HDP’ye çok kızıyor” diye devam etti
“Bu kızgınlığın nedenini de anladığını” belirten Demirtaş şöyle devam etti.
“Çünkü ne pahasına olursa olsun bu iktidardan kurtulup nefes almak isteyen on milyonlarca insan, partilerin kendi aralarındaki anlaşmazlıklara, tartışmalara, gerilimlere inanamıyor. Bunları çok saçma ve gereksiz kaprisler, küçük hesaplar olarak görüp öfkeleniyorlar. Haksız mı bu milyonlarca insan? Değiller elbette.
“Özgürlüğe susamış insanlara değişimin önünü açacak birlikteliği sunmak muhalefetin görevidir. Öte taraftan bu zulüm yıllarında en fazla acı çeken HDP tabanı ise kendi partisinin ayrı aday çıkaracak olmasından büyük bir mutluluk duyuyor. Onlar da haklılar.
‘Yeni bir Erdoğan seçmekten korkuyorlar’
“Erdoğan-Bahçeli iktidarından en fazla kurtulmak isteyenler elbette HDP tabanı olsa gerek. Ama bunu yaparken yeni bir Erdoğan seçmekten korkuyorlar, tedirgin oluyorlar. Hiçbir HDP’li, Süleyman Soylu’nun yerine Yavuz Ağıralioğlu’nu kendi oylarıyla getirmek istemez.
“HDP masada olursa biz kalkarız” diyeni HDP oylarıyla başbakan mı yapacağız? İşte bunları ve birçok ilkesel çözüm başlıklarını oturup HDP ile konuşmaları gerekir.
“Ben bu isimleri örnek olsun diye belirttim. Yoksa mesele isimler değil. İlkelerde, programda uzlaşma olursa bütün isimler her yerde olabilir, bu bizi çok da ilgilendirmez. Ama hem HDP’ye hakaret edip hem HDP’yi yok sayıp hem de “Çaktırmadan oy verin” demek bizim açımızdan şu sorgulamayı beraberinde getiriyor; peki biz niye bu kadar mücadele ettik, ağır bedeller ödedik? Erdoğan’ın yerine yeni Erdoğanlar seçmek için mi?