Türkiye’ye yılın 7 aylık döneminde 9 milyar dolarlık gizemli para girişi oldu.

Türkiye’ye 9 milyar dolarlık gizemli para girişi gerçekleşti.

Merkez Bankası verilerine göre, kaynağı belirsiz para girişini ifade eden net hata noksan kalemi Ocak-Temmuz döneminde 9,1 milyar dolar fazla verdi.

Geçen yılın aynı döneminde net hata noksan kalemi 8 milyar dolar düzeyindeydi.

Temmuz ayında ise bu kalemde 105 milyon dolarlık fazla görüldü.

Twitter’da Kim ya da kimler olduğu bilinmeyen twitter fenomeni Fuat Avni isimli Kullanıcı’nın dedikleri mi çıkıyor.
Zannımca Fuat Avni’nin dedikleri hiç te boş değil..

İŞTE PAYLAŞMIŞ OLDUĞU O TWEETLER

BU YAZILANLAR SİZCE TESADÜF OLABİLİR Mİ?

4,3 milyar dolar ‘gizemli’ değil kara para girişi oldu
Kayıt dışı para girişi son 17 yılın rekorunu kırdı. Merkez Bankası’nın verilerine göre, şubat ayında 4,3 milyar dolar kayıt dışı para girişi oldu

Merkez Bankası’nın açıkladığı ödemeler dengesi verilerine göre, şubatta ‘Net hata noksan kalemi’ olarak yer alan kaynağı belirsiz, kayıt dışı para girişinde 17 yılın rekoru kırıldı. Doların hızla yükseldiği şubat ayında 4,3 milyar dolar kayıt dışı para girişi oldu.

Merkez Bankası resmi olarak net hata noksan kaleminin dört temel sebepten kaynaklandığını söylüyor:

İthalat veya ihracatta mal hareketiyle ödemenin farklı bilanço dönemlerine yansıması Gümrük işlemlerindeki beyanat hataları Ödemeler dengesindeki çeşitli kalemlerden elde edilen gelirlerin sistem dışına, yani yastık altına çıkarılması Turizm ve bavul ticareti gibi verilerin anketler yoluyla toplanmasında oluşan hatalar
Merkez Bankası’nın işaret ettiği dört temel sebep, bir ayda girişi olan 4,3 milyar doları açıklamak için oldukça yetersiz, üstü kapalı.

‘Mafyatik istatistikler’

AKP’li yıllarda, 2003’ten bugüne ekonomiye 30 milyar doları aşan kayıt dışı döviz girişi oldu. Korkut Boratav, Mart 2014’te yazdığı köşe yazısında “net hata/noksan” kaleminin bu denli fazla çıkmasını şöyle değerlendiriyor:

“Masum” istatistik hataları, genellikle tek yönlü olmaz zaman içinde telâfi edilir. Dış dünya ile Türkiye arasındaki kayıt-dışı para girişleri ile çıkışları için de aynı durum söz konusu olmalıdır.

Sistematik olarak “artı” gösteren ve 30 milyar doları aşmış olan bir dış kaynak girişinin masumiyeti söz konusu olamaz tek yönlü istatistik hatalarından söz etmek iktisat mantığına aykırı açıklamalara sığınmak kabul edilemez.

17 Aralık sonrası ortaya saçılan bilgiler göstermektedir ki, bu kalemde Türkiye’ye dönük astronomik kara para akımlarının bir bölümü yer almaktadır. Mafya iktidarının sonu göründüğü anda, topluca dışarıya kaçacak ekonomik bir şokun tetikleyicisi olabilecektir.

Altın ticareti etkili mi?

Kayıt dışı para girişinin nedenleri araştırılırken dikkate alınan verilerden biri de, aynı dönemde yapılan ithalat ve ihracat rakamları. BBC Türkçe’nin haberine göre, şubat ayında Türkiye’nin ihracat dinamiklerinde de bir değişim öne çıkıyor. Geleneksel olarak Türkiye’nin ihracatından en fazla gelir elde ettiği ürün otomotiv. En çok ihracat yapılan ülkeler ise Almanya ve Irak. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 31 Mart’ta açıkladığı dış ticaret verilerinde ise en çok ihracat geliri yaratan ürün altın ve benzeri kıymetli taşlar olmuş.

Altın ihracatı yıllık bazda yüzde 70 artışla 2 milyar dolara yükselmiş.

Korkut Boratav aynı yazıda, altın ihracatının bu kadar yükselmesini, “Bu ne biçim ‘ihracat’?” alt başlığında inceliyor:

Altın üreticisi olmayan Türkiye 2012’de birden bire külçe altın ihracatçısı oldu ve 5,7 milyar dolarlık ihracat fazlası gerçekleştirdi. Üstelik altın, istatistiklerde “ihracat” olarak yer aldığı için ve “harcamalara göre milli gelir” hesaplamasına eklendi toplamı abarttı.

Olayın İran’la ilgili olduğu biliniyordu. ABD yüklenince bu kapı kapandı “altın hesabı” normale döndü. Bizler ise, 2012’de İran’a altın aktarımlarının, aslında bir servet/varlık transferi olduğunu sermaye hareketleri olarak (gerekirse “net hata/noksan hesabında) gösterilmesi gerektiğini “ihracat” olarak işleme girmesinin (ve milli gelir hesaplarına eklenmesinin) yanlış olduğunu vurguladık.

Abesle iştigal etmişiz. İşin içyüzünü kavramak için 17 Aralık bilgilerini beklememiz ve bunlarda yer alan Rıza Sarraf’ın ve AKP’li ortaklarının marifetlerini öğrenmemiz gerekiyormuş.”

Facebook Hesabınız Üzerinden Yorum Yapın