Beyinle merkezi sinir sistemini etkileyen, genelde 30 – 40 yaş aralığında ortaya çıkan MS hastalığı, entelektüel, çalışan ve aktif kadınlarda daha fazla görülüyor.
Multiple Skleroz; hareket aksaklığı, kaslarda güçsüzlük, kısmi felç, dengesizlik, konuşma ve görme bozuklukları gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Ataklar halinde görülen MS, erkeklere oranla kadınlarda 2 kat daha fazla görülüyor.
26 Mayıs Dünya MS Bilinçlendirme Günü ve MS Haftası’nda hastalığın nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Nöroloji Uzmanı Dr. Abdullah Özkardeş, MS’de her hastanın hikayesinin farklı olduğunu söylüyor.
Beyin ve merkezi sinir sistemini etkileyen MS’in nedenleri tam olarak bilinmese de meydana gelen yanlış kodlama sonucu bağışıklık sistemi, vücudun herhangi bir bölümünü yabancı olarak tanımlıyor ve ona karşı savaşıyor. Bağışıklık sisteminin saldırdığı ve harap ettiği sinire göre MS hastalığı farklı bulgular ortaya koyuyor. Ataklar halinde kendini gösteren MS, her kişide farklı şiddet, sıklık ve bulgularla ortaya çıkabiliyor.
ÇALIŞAN KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR
Genetik yatkınlık ve yetişkin çağlarda alınan virüslerin neden olabileceği MS hastalığına entelektüel, çalışan kadınların yakalanma oranın daha fazla olduğu görülüyor. Dr. Özkardeş, MS hastalığının kadınlarda çocuk sahibi olmayı kısıtlamadığını, hatta hamilelik sürecinde atakların azaldığını söylüyor.
ATAKLAR FARKLI BELİRTİ VEREBİLİR
Hastalığın atakları arasında farklılıklar görülebiliyor. Vücutta yanlış kodlama devam ettiği için ilk atağın ardından bağışıklık sistemi farklı bir siniri hedef seçebiliyor. Özkardeş, bağışıklık sisteminin tahrip ettiği sinire göre her atakta merkezi sinir sisteminin farklı bölgesinin etkilendiğini belirterek belirtiler hakkında şunları söylüyor:
• Algıda değişiklikler.
• Kaslarda güçsüzlük.
• Anormal kas spazmları.
• Hareket aksaklığı.
• Dengede durmada zorluklar.
• Konuşma bozuklukları.
• Yutmada zorluk.
• Görme bozuklukları.
• Aşırı yorgunluk.
• Akut veya kronik ağrılar.
• İdrar kesesi ve bağırsaklarda şikayet.
• Depresyon gibi belirtiler vermektedir.
ATAKLARIN ETKİLERİ AZALTILABİLİR
Muayene, MR çekimi, beyin omurilik sıvısı tahlili, uyarılmış yanıtlar denilen, kol ve bacaklardan elektrik verilip ilgili merkezlerdeki algılama sürelerine bakılmasıyla teşhis edilen hastalığın tam tedavisi bulunmuyor. MS ataklarını ve etkilerini azaltmaya yönelik tedaviler uygulanıyor. Atakların süresini ve etkisini azaltmak amacıyla yüksek doz kortizon tedavisi uygulandığını belirten Dr. Özkardeş, “Kortizon sınırlı gün uygulandığı için insan sağlığına fazla bir yan etkisi bulunmamaktadır. Atakları çok sık geçiren hastalarda atak sayısının azaltılması için interferon tedavisi uygulanmaktadır” diyor.
KALICI HASAR BIRAKABİLİR
Ataklar sonucu harabiyete uğrayan ve bozulan sinir yapısı zamanla vücut tarafından tamir edilebiliyor. Ataklar aynı sinirde tekrar tekrar gerçekleşirse, vücudun tahrip olan bölgeyi düzeltmeye zamanı olmayabiliyor. Bu durumlarda düzenli ve gerekli tedavi koşulları sağlanmadığı takdirde MS birçok sakatlık ve fonksiyon kaybına neden olabiliyor.
YORUCU İŞLERDEN UZAK DURUN, STRESTEN KORUNUN
MS hastalarının çalışmasında herhangi bir engel bulunmadığını dile getiren Dr. Özkardeş, fonksiyonel kayba göre fiziksel güç isteyen ve vardiyalı işlerde çalışmamak gerektiğini vurgulayarak MS hastalarının dikkat etmesi gereken diğer noktaları şöyle sıralıyor:
• Aşırı yorgunlukdan kaçınmak.
• Sağlıklı beslenmek.
• Günlük yürüyüş ve egzersizler yapmak.
• Özellikle kış aylarında görülebilen ağır enfeksiyonlara karşı dikkatli olmak.
• Aşırı sıcaklardan kaçınmak.
• Hamam, sauna gibi sıcak ortamlar yerine, serin suyla banyo yapmak.
****************************************
İLGİLİ HABER : “MS tedavisinde yeni bir çağ başladı”
Merkezi sinir sisteminin iltihabi hastalığı olarak bilinen multipl skleroz, sigara, obezite ve D vitamini eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Son yıllardaki çalışmalar sayesinde MS artık hem daha iyi tanınıyor hem de daha iyi kontrol altına alınabiliyor.
Uyuşma, bulanık görme, dengesizlik, konuşma bozukluğu, felç, titreme, halsizlik, dikkat eksikliği gibi belirtilerle ortaya çıkan MS’in teşhis ve tedavisine yönelik yeni gelişmeler Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nın düzenlediği ve Gen İlaç’ın koşulsuz desteklediği “BAU Tıp MS Toplantısı”nda tartışıldı.
Konferansta, genetik faktörlerin yanı sıra sigara, obezite, D vitamini eksikliği ve bazı enfeksiyonların hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı vurgulandı. Hastalığın ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerden sigaranın, hastalığın seyrini ve tedavinin gidişatını da olumsuz etkilediği belirtildi.
MS tedavisinde nanoteknoloji ve kök hücre çalışmalarının umut verici olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Muhteşem Gedizlioğlu, “Önümüzdeki 10 yıl içinde kök hücre calışmalarında önemli gelişmeler olabilir. Yine tanı ve tedavide nanoteknoloji kullanımı pratiğe girebilir. Tanı araçlarında da önemli gelişmeler bekleniyor. Çevresel faktörler daha iyi anlaşılabilir” diye konuştu.
TUZ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNDEKİ ŞAŞKINLIĞI ARTIRABİLİR
Doç. Gedizlioğlu, MS’in çevresel risk faktörleriyle ilişkisi hakkında 5 ülkede başlatılan yeni bir çalışmanın ilk sonuçlarına da değindi. Son yıllarda yüksek tuzlu beslenme şeklinin de MS’e yol açabildiği yönünde çalışmaların varlığından bahseden Gedizlioğlu, önümüzdeki yıllarda elde edilecek yeni verilerle birlikte kardiyovasküler hastalıklarda olduğu gibi tuz kısıtlamasına gidilebileceğini ifade etti.
HASTALIK GENÇLERİ SEVİYOR, HER YAŞTA GÖRÜLEBİLİYOR
Hastalığın genç yaş grubunda, en sık 20 – 40 yaş aralığında görüldüğünü belirten Prof. Dr. Hülya Aydın Güngör ise çocuklarda ve ileri yaşta da MS görülebildiğini, 7 yaşında da 70 yaşında MS olgularına rastladıklarını kaydetti. Hastalıkta en çok kadınların risk altında olduğunu vurgulayan Prof. Güngör, “Kadınlarda hemen kemen iki katı kadar sık görülmektedir. MS, 20-40 yaşları arasında, travmadan sonra en sık karşılaşılan önemli bir özürlülük nedenidir. MS hastalarının yaklaşık yüzde 20’lik kısmında ailede MS’li olgu saptanmıştır” dedi.
SON 20 YILDA TEDAVİDE YENİ BİR ÇAĞ BAŞLADI
İlaç tedavisindeki gelişmelere de değinen Prof. Güngör, şu bilgileri verdi:
“Son 20 yılda MS’te ilaç tedavisinde yeni bir çağ başladı diyebiliriz. Koruyucu tedaviler oldukça etkin ve hastalığın ilerlemesini engelliyor. Hastalığın ilerlemesini ve kötüleşmesini engelleyen ilaçlarla ilgili yapılan çalışmalar devam etmekte. Yine hastalığın ilerlemesini engelleyen, yan etkisi az ve kullanımı kolay ilaç çalışmaları da devam ediyor. Ayrıca kişiye özgü tedaviler de gündemde.”
MS HABERCİSİ BELİRTİLER
– Bulanık görme ya da tam görme kaybı.
– Çift görme- gözde istem dışı hareketler.
– Uyuşma, karıncalanma.
– Dengesizlik, baş dönmesi.
– Ellerde titreme.
– Mesane barsak kontrolünde bozulma-kesik kesik idrar yapma- idrarını
hissetmeme, yapamama.
– Kolda, bacakta kısmi ya da tam güçsüzlük, felç.
– Konuşma bozuklukları.
– Aşırı halsizlik, yorgunluk.
– Konsantrasyon zorluğu, unutkanlık, dikkat eksikliği.
Prof. Güngör, bu belirtilerin bir ya da birkaçına birlikte rastlanabildiğini, belirtilerin MS’e bağlı olduğunu söyleyebilmek için yakınmaların en az 24 saat sürmesi gerektiğini kaydetti.