İzmir şehir merkezinden biniyorum taksiye. Yarım saat kadar yol alıyoruz. Hava sıcak.araçta Cam açık.
Birden kesif bir koku dolmaya başlıyor arabanın içine. "Geldik mi?" diye soruyorum. Burası, adı "İzmir'in çöplüğü"ne çıkan yer: Harmandalı. Mahalledeki katı atık depolama tesisleri 1992 yılında açılmış. O dönemin "modern" tesislerinden biri olarak anılıyormuş. Ancak 900 bin metrekarelik alana yayılan tesis son yıllarda kimilerinin deyimiyle "patlamaya hazır bir bomba". Tesisin girişinde vızır vızır çöp kamyonları… Biri iniyor "çöp dağından", diğeri çıkıyor. Hemen giriş kapısı yanında "Giriş yasaktır" levhası var. İçeri girmemize izin verilmiyor.
Birden kesif bir koku dolmaya başlıyor arabanın içine. “Geldik mi?” diye soruyorum.
Burası, adı “İzmir’in çöplüğü”ne çıkan yer: Harmandalı.
Mahalledeki katı atık depolama tesisleri 1992 yılında açılmış. O dönemin “modern” tesislerinden biri olarak anılıyormuş.
Ancak 900 bin metrekarelik alana yayılan tesis son yıllarda kimilerinin deyimiyle “patlamaya hazır bir bomba”.
Tesisin girişinde vızır vızır çöp kamyonları… Biri iniyor “çöp dağından”, diğeri çıkıyor.
Hemen giriş kapısı yanında “Giriş yasaktır” levhası var. İçeri girmemize izin verilmiyor.

‘Yaşanılır bir yer olmasını istiyoruz’
Çöpün eteğinde, kokusunun buram buram sindiği Gazi Mustafa Kemal Atatürk mahallesinin muhtarı Bekir Kılınç’la konuşuyoruz.
“Her genel seçim, yerel seçim öncesinde insanlar gelip, ‘Bu çöpü buradan kaldıracağız’ diyorlar. Ama ben inanmıyorum.” diye serzenişte bulunuyor. Bu seçim öncesinde ise uğrayan pek olmamış.

Sonra da sözlerini şöyle sürdürüyor: "Geceleri kimse kapı, pencere açamıyor. Dün yağmur yağdı. Bizim köyün yüzde 80'i evlerinin çatısına çıktı, çöpte kayma olur mu diye tedirgin oldular. Senelerdir halk eylem yapıyor ama bir sonuç yok. Buranın yaşanılır bir yer olmasını istiyoruz." Mahallenin kahvesinde çayını yudumlayan Nurettin Gül, 35 yıldır burada yaşıyor. "Harmandalı'na çöplük diyorlar. Kokusundan insanlar rahatsız oluyor. Kiminin yeri, kiminin arsası var, bu çöp yüzünden zarar ediyorlar. İktidar da, Büyükşehir Belediyesi de 'Çöpü kaldıracağız' diyor. Ama kalkmıyor. Bilmiyoruz ne olacak." "Oyunuzu kime vereceksiniz peki?" diye soruyorum. Gülüyor. "Söylemeyeyim ben, muallak biraz" diyor. Yanındaki arkadaşı "Doğuluyuz biz" diyor. Herhangi bir parti ismi telaffuz etmiyor.
Sonra da sözlerini şöyle sürdürüyor: “Geceleri kimse kapı, pencere açamıyor. Dün yağmur yağdı. Bizim köyün yüzde 80’i evlerinin çatısına çıktı, çöpte kayma olur mu diye tedirgin oldular. Senelerdir halk eylem yapıyor ama bir sonuç yok. Buranın yaşanılır bir yer olmasını istiyoruz.”
Mahallenin kahvesinde çayını yudumlayan Nurettin Gül, 35 yıldır burada yaşıyor. “Harmandalı’na çöplük diyorlar. Kokusundan insanlar rahatsız oluyor. Kiminin yeri, kiminin arsası var, bu çöp yüzünden zarar ediyorlar. İktidar da, Büyükşehir Belediyesi de ‘Çöpü kaldıracağız’ diyor. Ama kalkmıyor. Bilmiyoruz ne olacak.”
“Oyunuzu kime vereceksiniz peki?” diye soruyorum. Gülüyor. “Söylemeyeyim ben, muallak biraz” diyor. Yanındaki arkadaşı “Doğuluyuz biz” diyor. Herhangi bir parti ismi telaffuz etmiyor.

‘Hükümet engelliyor’
Harmandalı, sık sık siyasi polemiklerin konusu olan bir yer… Özellikle de seçim arifelerinde.
Örneğin geçen yılki yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Harmandalı’nı ziyaret ettiğinde “ciddi bir heyelan ve patlama tehlikesi” olduğundan söz etmiş, bu tesisin durumuna çözüm bulunamamasını “acizlik” olarak nitelendirmişti.
Tesisin başka bir yere taşınması, daha modern, kapalı bir çöp arıtma tesisinin inşa edilmesi projesi yılan hikayesine dönmüş.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, son yıllarda bu yöndeki niyetlerini dile getiren açıklamalar yapıyor. Ancak İzmir'in çöpünün toplanacağı yeni bir tesise yer bulunamıyor. Kimi yerde halkın tepki gösterdiğinden, kimi yerde ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporunun çıkmamasından şikayet ediliyor. Yani, herkes aslında suçu başkasına atıyor. 20 yıldır Uğur Mumcu Mahallesi'nde yaşayan emekli bankacı Aydın Işık'a göre ise çöpün kalkmamasının sorumlusu AKP hükümeti. Yıllardır CHP'ye oy verdiğini, bu seçimde de CHP'ye oy vereceğini söyleyen Işık, "Hepsi çöpü kaldıracağız diyor ama AKP kalkmaması için mücadele ediyor." diyor ve şöyle devam ediyor: "Yıllar önce Torbalı'da bir yer bulundu. AKP, ÇED raporuyla engelledi. Yamanlar'da başka bir yer bulundu, şimdi o da engelleniyor. Büyükşehir CHP'nin elinde diye, halk rahatsız olsun, muzdarip olsun diye böyle yapıyorlar." PEKİ SAYIN KOCAOĞLU ŞİMDİYE KADAR NEREDEYDİNİZ DİYE BİR AHMAK SORUSU SORMAK İSTİYOR İNSAN.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, son yıllarda bu yöndeki niyetlerini dile getiren açıklamalar yapıyor.
Ancak İzmir’in çöpünün toplanacağı yeni bir tesise yer bulunamıyor.
Kimi yerde halkın tepki gösterdiğinden, kimi yerde ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporunun çıkmamasından şikayet ediliyor. Yani, herkes aslında suçu başkasına atıyor.
20 yıldır Uğur Mumcu Mahallesi’nde yaşayan emekli bankacı Aydın Işık’a göre ise çöpün kalkmamasının sorumlusu AKP hükümeti.
Yıllardır CHP’ye oy verdiğini, bu seçimde de CHP’ye oy vereceğini söyleyen Işık, “Hepsi çöpü kaldıracağız diyor ama AKP kalkmaması için mücadele ediyor.” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Yıllar önce Torbalı’da bir yer bulundu. AKP, ÇED raporuyla engelledi. Yamanlar’da başka bir yer bulundu, şimdi o da engelleniyor. Büyükşehir CHP’nin elinde diye, halk rahatsız olsun, muzdarip olsun diye böyle yapıyorlar.”
PEKİ SAYIN KOCAOĞLU ŞİMDİYE KADAR NEREDEYDİNİZ DİYE BİR AHMAK SORUSU SORMAK İSTİYOR İNSAN.

‘O kadar çok çöp kokladık ki…’
Az ileride, yine çöp dağı manzaralı yerleşim yerlerinden Cumhuriyet Mahallesi’ne gidiyoruz.
Mahallenin ana yolundan o anda bir CHP seçim otobüsü geçiyor. Yol kenarındaki kahvehanede alkışlar kopuyor.
“Ne yakışıklı adam be!” diyor emekli Kenan Bey, otobüsün üzerindeki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun resmine ithafen… Hemen ardından da ekliyor: “Bu kadar neşeli yer bulamazsın gazeteci kızım. O kadar çöp kokusu aldık ki hiçbir şey umurumuzda değil.”

Kenan Bey 10 yıldır Harmandalı'nda yaşadığını söylüyor. "Oyumu CHP'ye vereceğim. Atatürk'ün kurduğu, ülkenin sahibi olan partiye..." diyor. "Vaatlerini biliyor musunuz? Beğeniyor musunuz?" diye soruyorum. "Emeklilere iki ikramiye, asgari ücrette artış, mazotun 1,5 lira olması, yoksul ailelere yardım... Hepsini beğeniyorum. Kılıçdaroğlu dürüst, sözüne sahip çıkan, çalışkan biri. Ülkenin geleceği için oyum CHP'ye..." diyor. Konu yine dönüyor, çöp mevzuna geliyor. Aynı masada oturan Yaşar Bey "Yeni tesis için yer bulunuyor. Hükümet engelliyor. Buranın miadı doldu. Ha patladı, ha patlayacak. Kim verecek bunun hesabını?" diye soruyor. Hıdır Bey söze karışıyor, "Torbalı'da bir yer vardı. İnsanları ayaklandırdılar, olmadı. Ama (tesisin taşınmasını) AKP'nin engellediğini herkes çok iyi biliyor" diyor. "Bizim tepkimiz AKP'ye" diye devam ediyor sözlerine... "Çöpü evlerin ortasına dökeriz, yine AKP'ye oy vermeyiz. O bizi cezalandırıyor, biz de onu cezalandıracağız."
Kenan Bey 10 yıldır Harmandalı’nda yaşadığını söylüyor. “Oyumu CHP’ye vereceğim. Atatürk’ün kurduğu, ülkenin sahibi olan partiye…” diyor.
“Vaatlerini biliyor musunuz? Beğeniyor musunuz?” diye soruyorum.
“Emeklilere iki ikramiye, asgari ücrette artış, mazotun 1,5 lira olması, yoksul ailelere yardım… Hepsini beğeniyorum. Kılıçdaroğlu dürüst, sözüne sahip çıkan, çalışkan biri. Ülkenin geleceği için oyum CHP’ye…” diyor.
Konu yine dönüyor, çöp mevzuna geliyor. Aynı masada oturan Yaşar Bey “Yeni tesis için yer bulunuyor. Hükümet engelliyor. Buranın miadı doldu. Ha patladı, ha patlayacak. Kim verecek bunun hesabını?” diye soruyor.
Hıdır Bey söze karışıyor, “Torbalı’da bir yer vardı. İnsanları ayaklandırdılar, olmadı. Ama (tesisin taşınmasını) AKP’nin engellediğini herkes çok iyi biliyor” diyor.
“Bizim tepkimiz AKP’ye” diye devam ediyor sözlerine… “Çöpü evlerin ortasına dökeriz, yine AKP’ye oy vermeyiz. O bizi cezalandırıyor, biz de onu cezalandıracağız.”

‘Biz CHP’ye oy vereceğiz’
Mahallenin az aşağısında çocuklar etrafımı çeviriyor. “Abla sana dereyi gösterelim mi? Leşler de oluyor bazen…” diyorlar.
Çöp tesisinden sızan atık suyun aktığı, köpük köpük olmuş derenin yanına götürüyorlar. Önceki gün suyun çok kabardığını anlatıyorlar. “Bugün hayvan leşi yok” diyorlar.

Mahalle bakkalının önünde Sevda Hanım, “Konuşmayın” diyor. “Hep seçimden önce geliyorlar. Sonra Allah’ın kulu gelmiyor. AKP geldi, CHP geldi. O kadar dil döktük. Kim geldi sonra?”
Bacağında şalvarı, başında örtüsü Melek Hanım heyecanla konuşmaya başlıyor. “Çöp en büyük derdimiz. Sinek oluyor, böcek oluyor, hastalık oluyor. Harmandalı aç. 150 kişi gider çöp toplar, öyle geçinir. Cumhurbaşkanının oğlunun gemisi var, benim niye yok?”
Ardından sesi daha da yükselerek “Biz CHP’ye oy vereceğiz.” diyor. “Atatürk’ün armağan ettiği partiye. Atamın yolunda ölürüm ben.”
“Seni hiç unutmuyoruz Atam,” diye başlayan bir şiir okuyor sonra. Çocuklar alkışlıyor.
Harmandalı bir zamanlar en çok bir Zeybek oyunu olarak anılırdı belki. Bugünlerde adı giderek daha çok “çöp” kelimesiyle özdeşleşiyor.
Ama Harmandalı halkı, içlerinden birinin ifadesiyle “çöpten sarhoş”; sevgisinde de öfkesinde de aynı şekilde coşkulu görünüyor.

Facebook Hesabınız Üzerinden Yorum Yapın