www,akademiportal.com

Vizyona Girecek Olan 9 Harika Film: Fragmanlar.

HAFTANIN AKSİYONU:
“ANT-MAN”
Marvel evreninin süper kahramanları birer ikişer beyazperdeye konuk olmaya devam ediyor. Bu kez özellikle ABD’de çok sevilen bir kahraman karşımızda: Ant-Man! Hikaye tanıdık gelebilir. Çılgın ve takıntılı bilimadamı Dr. Hank Pym (Michael Douglas), laboratuvar deneyleri sırasında bir kaza geçirir. Bu kaza sonucu bir yetenek keşfeder. Geliştirdiği özel madde sayesinde çevresindeki bütün böceklerle iletişim kurabilmekte, onları istediği hedefe yönlendirebilmektedir! Bir başkasının üzerinde bu yeteneği sınamayı planlar. O kişi de, eski bir hırsızlık suçlusu olan Scott (Paul Rudd)’tır. Ondan, gizli bir laboratuvara girerek çok tehlikeli bir silahı çalmasını ister. Bunun için de geliştirdiği maddeden mamül zırhı giydirir. Bu zırh sayesinde Scott, bir böceğin boyuna kadar küçülebilmekte ama gücü aynı oranda artmaktadır. Filmin, Marvel’in önceki işlerinden bile daha fazla mizah unsuru içerdiğini, aksiyon sahnelerinin de çizgi romanları bilenlerin tahmin edeceği gibi mikro ölçekte mekanlarda geçtiğini hatırlatalım. Filmde Ant-Man’ın baş düşmanı ise “Yellowjacket”. Bu rolde, özellikle TV dizisi “House Of Cards”la ünlenen Corey Stoll var. Yönetmen ise “The Break-up” ve Jim Carrey’li “Yes” filmleriyle tanınan Peyton Reed. Bu yaz eğlenceliğinin genelde olumlu eleştirilerle karşılandığını ama herkese hitap etmeyebileceğini ekleyelim.

ÜNLÜ OYUNCULARLA MELODRAM DENEMESİ
“BİR ZAMANLAR NEW YORK”

Yönetmeninden başrolüne kadar ilgiyi kesinlikle hak eden bir film. O isimlere değineceğiz ama önce konuyu özetleyelim: 1920’lerde geçen hikayede, savaştaki ülkeleri Polonya’yı terk eden Ewa ve Magda Cybulski kardeşler, New York’un yolunu tutar. Ama yolda Magda vereme yakalanır ve karantinaya alınır. Ewa koca şehirde yapayalnız kalır. Çok geçmeden yolu Bruno’nun ağına takılır. Bruno kadın ticareti yapar. Ewa, kızkardeşine yeniden kavuşabilme ümidiyle fahişelik yapmayı kabul eder. Sonra sahneye Bruno’nun kuzeni Orlando giriş yapar. Aşk üçgeni kurulur. Melodram türüyle flörtü 2008’deki “Two Lovers”a dayanan yazar-yönetmen James Gray’in, erken dönem Hollywood klasiklerine öykünmekle birlikte o çapta bir işe imza atmayı başaramadığı yorumları ağırlıkta. Başrollerde Marion Cotillard, yönetmenin kadim oyuncusu Joaquin Phoenix ve Jeremy Renner var.

SOYUNMAYA DEVAM!..
“STRİPTİZ KULÜBÜ 2”
Orijinal ismi “Magic Mike XXL” olan filmimiz, adından da anlaşılacağı üzere bir devam filmi ve ilk filmin yerine getirdiklerinde “daha” fazlasını vaat ediyor. Başarıyor da. ABD’li eleştirmenler aksini söylese de filmin gişe rakamları en azından başardığını söylüyor. Hikayeyi bilmeyenler için hatırlatalım: Yaptığı striptiz gösterileriyle ünlenen Mike, erkenden emekliye ayrılır. Kabuğuna çekilmek ister. İkinci filmde, bu kritik kararından sonraki üç yılı izliyoruz. Tahmin edeceğiniz üzere emeklilik günleri fazla uzun sürmüyor Mike’ın. Bu kez ünlü bir plajda hünerlerini sergilemek üzere arkadaşları tarafından baştan çıkarılıyor. Steven Soderbergh’in yönettiği ilk filmin yıldızı Channing Tatum yine başrolde. Ona Amber Heard, Elizabeth Banks gibi güzeller eşlik ediyor. Yönetmen koltuğunda ise Soderberg tedrisatından geçmiş bir isim olan Gregory Jacobs var. Özellikle kadın seyircilere önerdiğimizi söylememize gerek yok herhalde

GERÇEK VE EDEBİYATIN FLÖRTÜ..
“AŞKIN DİLİ”

Filmin orijinal ismi “Gemma Bovery” ve bunun bir anlamı var. Anlatalım: Eski bir Parisli olan Martin, Gustave Flaubert hayranıdır. Pastane işleten Martin, yeni komşusu olan İngiliz çiftten fena derecede etkilenir. Çünkü bu çift isimlerini birer Flaubert kahramanı olan Gemma ve Charles Bovery’den almıştır. Kendisi de katıksız bir “Madame Bovery” hayranı olarak, kitaptan pasajlarla yeni komşularını etkilemeye çalışır. Özellikle Gemma, edebiyat tarihinin bu ünlü kadın karakteriyle adaş olmasının dışında, son derece çekici bir kadındır. Çok geçmeden kendisini bir aşk macerasının merkezinde bulur. Doris Lessing uyarlaması “Adore”dan sonra bir kez daha edebiyat uyarlaması çeken yönetmen Anne Fontaine’in yine sıcak, duygusal ve yer yer mizahla süslü bir ton tutturmayı başardığı söyleniyor. Başrolde ise Gemma’yı oynayan ve yıldızı daha da parlayacağa benzeyen adaş İngiliz oyuncu Gemma Arterton var.

NICOLE KIDMAN BAŞROLDE..
“FIRTINANIN ORTASINDA”

Catherine ve Matthew Parker çifti, çocuklarıyla birlikte çöl kıyısındaki küçük bir kasabaya taşınır. Çocuklar Lily ve Tommy, güçlü bir çöl fırtınasının hemen öncesinde kaybolur. Çocukları arama operasyonuna kasaba halkı da dahil olur. Ama Parker ailesi hakkında ortaya atılan bazı iddialar, şüphe uyandırmaya başlar. Kasabada gerginlik artar. Öfke de. Belgesel sinemacılıktan gelme yönetmen Kim Farrant’ın övgüyle karşılanan dram-gerilim türündeki filminde başrollerde Nicole Kidman, Joseph Fiennes ve Hugo Weaving var.

LANGIRT SEVER MİSİNİZ?..
“FOOSBALL”

Langırt sevmiyor olsanız bile en azından futbolu seviyorsanız, Amadeo’nun bu macerası kalbinizi kazanabilir. Utangaç bir çocuk olan Amadeo, zamanının çoğunu langırtta arkadaşlarıyla maç yaparak geçirir. Ta ki Ace ile kapışıncaya kadar. Ace maçta yenilir ve bunu gurur meselesi yapar. Yıllar sonra kasabaya ünlü bir futbolcu olarak döner. O maçın intikamını almak ister. Amadeo’nun langırt oyuncuları -masal bu ya- bir anda canlanıverir ve sahadaki yerlerini alır. Amadeo ve Ace, kasabanın kaderini tayin edecek maçta karşıya karşıya gelir. İspanya-Arjantin yapımı üç boyutlu animasyonun yönetmeni Juan Jose Campanella.

KORKU DENEMESİ 1-2..
“KANLI TATİL”
Bakın şimdi konu çok enteresan. Çocukluk arkadaşı üç kafadar, Scott, Trevor ve Charlie, aynı zamanda birer sörf tutkunudur. Kız arkadaşlarını da yanlarına alıp Panama’ya gitmeye karar verirler. Ama Darian Ormanları’ndan geçerken gizemli olaylar başlar. Bölge halkının “lanet” hakkında söyledikleri acaba doğru mudur? Gereksiz merak bütün olayların başlangıcı mıdır? Ölmek için güzel bir gün müdür? Ayrıca bu Carmen denilen cazibeli kadın neyin nesidir?
Korkunçlu filmimizin yönetmeni Alastair Orr. Başrollerde Zachary Soetenga, Lindsey McKeon ve Sofia Pernas var.

KORKU DENEMESİ 3-4..
“DEHŞET GECESİ”

Adından anlayacağınız üzere bu bir korku filmi. Ama yine Türkçe vizyon ismindeki abartıdan anlayacağınız üzere, aslında sizi korkutamayacak bir film. Bizi asıl korkutan, yakın tarihli “It Follows”u hariç tutarsak Batı sinemasından gelen korku-gerilim denemelerindeki kalitenin de giderek düşmesi. Filmimize dönecek olursak, aslında yönetmen koltuğunda, geçmişte tür sinemasının ümit vaat eden genç yeteneği olarak lanse edilen Eduardo Sanchez’in oturduğunu baştan söyleyelim. Kendisi biliyorsunuz, “Blair Cadısı” filmine imza atarak “buluntu belgesel” diye tabir edilen alt türü hayli popüler kılmış bir isim. Sonrasında düşüş eğilimi gösteren performansını tekrar ettirmiş ne yazık ki. Yine bir efsanenin peşinden koşuyor yönetmen. Bir çok filme, kitaba ve video oyununa esin kaynağı olan “Koca Ayak” efsanesi! Teksas kırsalında geçen hikayede, bir grup gencin bu mit peşinde koşarken yaşadığı esrarengiz olaylar anlatılıyor. Başrollerde Samuel Davis, Dora Madison Burge ve Roger Edwards var.

NURİ ALÇO’LU KOMEDİ..
“KRALLAR KULÜBÜ”

Nuri Alço’nun Cumali adında bir mafya babasını oynadığı komedi filmi, ya da şöyle başlayalım; çalıştığı oteli patronundan devralmayı başaran Kaan ve otel çalışanlarının mafyayla olan mücadelesi, ya da şöyle saptayalım; haftanın tek yerli komedi denemesi. Cumali sıradışı bir mafya babasıdır, oteli yani Krallar Kulübü’nü ele geçirmeye kararlıdır. Acaba sevgili Kaan ve arkadaşları bu kötülüğe karşı direnebilecek midir? Yönetmenliğini Tuncay Erol’un üstlendiği filmde kült oyuncu Nuri Alço’ya Haldun Boysan, Özlem Savaş ve Güzin Usta ile bir dizi genç oyuncu eşlik etmiş. Gülmek isteyenlere, ya da şöyle bitirelim, gülmek şart değil diyenlere tavsiye edebiliriz.

İyi Seyirler 🙂

Facebook Hesabınız Üzerinden Yorum Yapın