13. Cuma uğursuz mu? Batıl inançlı insanlar için bugün bir kabus.
Çünkü özellikle bu inancın hakim olduğu ülkelerde bugün insanlar evlerinden çıkmamayı ve daha temkinli davranmayı tercih ediyor.
Efsanenin kökeni
13. Cuma’nın neden uğursuzluk getirdiği düşünüldüğünden biraz daha karışık. Kimilerine göre 12 sayısı kronolojik bütünlüğün sembolü. İsa’nın 12 havarisi olması, bir yılda 12 ay bulunması, gündüz ve gecenin 12 saatlik dilimlerle birbirinden ayrılması gibi örnekler bu inancı destekliyor. 13 sayısı bu nedenle düzensiz, tamamlanmamış ve eksik olarak nitelendiriliyor.
Adem’le Havva’ya kadar uzanıyor
Kimilerine göreyse uğursuzluk inancının geldiği hikaye daha farklı. Bu inancın kaynağı Son Akşam Yemeği (Last Supper). İskandinav mitodolojisine göre bu yemek İsa’nın çarmıha gerilmeden önce Havarileriyle yediği son yemek. Efsaneye inanlar o gün masada 13 kişi olmasının kötü şansına inanıyor.

Daha az kaza oluyor
Hollanda Sigorta İstatistikleri Merkezi ’nin 2008’deki araştırması diğer cumalar ile kıyaslandığında 13. Cuma’da daha az kaza, hırsızlık ve yangın olduğunu gösterdi. Nedeniyse Hristiyan toplumlarındaki insanların bugünün uğursuzluğuna inanarak daha dikkatli davranması.
Milyonlar korkuyor
İstatistik olarak bugünün kötü etkisinin az olduğu gözlemlense de efsaneye olan inanç hala önemli bir yere sahip. Kuzey Caroline Asheville Stres Yönetimi ve Fobi Enstitüsü, Amerika’da 17’yle 21 milyon arası insanın 13. Cuma korkusu olduğunu belirledi. Fobi’nin Amerika’ya 800-900 milyon dolara mal olduğu belirlendi. Nedeni, bugünde insanların seyahat etmemesi.
Literatüre bile girdi
13. Cuma‘dan korkmak o kadar yaygın bir davranış biçimi ki buna literatürde “onüçüncü cuma fobisi” anlamında latince “paraskevidekatriaphobia” deniyor.
12 filme konu oldu
13. Cuma sinema için de güzel bir kaynak oldu İşte 13. Cuma konulu filmler…
-Friday the 13th (3+1 bölüm)
-Friday the 13th: A New Beginning / Friday the 13th Part V (1985)
-Jason Lives: Friday the 13th Part VI (1986)
-Friday the 13th Part VII: The New Blood (1988)
-Friday the 13th Part VIII: Manhattan (1989)
-Jason Goes to Hell: The Final Friday (1993)
-Jason X (2001)
-Freddy vs. Jason (2003)
-Friday the 13th (2009)
Hitchcock’un doğum tarihi manidar
En önemli korku filmi yönetmenlerinden Alfred Hitchcock da 13. cuma doğumlu. Ünlü yönetmen 13 Ağustos 1899 Cuma doğumlu. “
‘Sir Alfred Hitchcock Kimdir’? Sayfanın en alt kısmında biyoğrafisini okuyabilirsiniz ⤵
İtalyanlar ve Yunanlar inanmıyor
İtalyanlar için 17. Cuma kötü şans getiriyor. Yunanlar ise 13. Salı kötü şansa işaret ediyor.
Finlandiya olaya farklı bir boyut kattı
Finlandiya 1995’ten beri 13. cumalar Ulusal Kaza Günü olarak kabul ediliyor. 13. cumalarda ülke çapında kazalara karşı farkındalık kazandırılması amaçlanıyor.
13. Cuma’da bir asteroid
13 Nisan Cuma 2029’da ise 99942 Apophis isimli asteroid dünyanın yakınından geçicek. Bilim insanları bu asteroidin dünyaya çarpma olasılığının sıfır olduğunu söylese de kimileri için bu tarih hala göz korkutuyor.
2 Dakikada Bilim: 13 neden uğursuz?
Sir Alfred Hitchcock Kimdir ?
Sir Alfred Hitchcock (1899 – 1980)
Gerilim ve korku türünün en büyük ustası sayılan yönetmen Hitchcock, 13 Ağustos 1899’da İngiltere’de dünyaya geldi, 19 Nisan 1980’de ABD’de hayata veda etti. Mizahi tatlar kattığı gerilim filmleri olağanüstü ilgi görmüş, Hitchcock adı ortalama izleyici için bir yıldızın adı kadar büyük önem kazanmıştır. Kendisi, eğlendirmenin ötesinde bir amaç taşımadığını ısrarla belirtmesine karşın, eleştirmenler filmlerinde derin felsefi boyutlar bulmuş, onu sinema sanatının büyük ustaları arasına sokmuşlardır. Genç sinemacıları da önemli ölçüde etkilemiş olan Hitchcock, 1979’da Amerikan Sinema Enstitüsü’nün Yaşamsal Başarı Ödülü’nü almış, ertesi yıl da Kraliçe II. Elizabeth kendisine “sir” unvanı vermiştir.
Babası kümes hayvanları ticaretiyle uğraşan Hitchcock, Londra’da, St. Ignatius College adlı Cizvit okulunda okudu. Daha sonra Londra Üniversitesi’nde mühendislik öğrenimi gördü. 1920’de, Famous Players Lasky adlı ABD şirketinin Londra şubesinde sessiz filmlerin ara yazı tasarımlarını hazırlayarak sinema dünyasına girdi. İlk filmini 1925’te çekti. Ertesi yıl yönettiği The Lodger (Kiracı), daha sonra Hitchcock adıyla özdeşleyecek olan gerilim türündeki ilk yapıtıydı. Blackmail (1929; Şantaj) ise ilk sesli İngiliz filmi oldu. The Thirty-nine Steps (1935; 39 Basamak) ve The Lady Vanishes (1938; Bir Kadın Kayboldu), gibi klasikleşmiş filmlerinin ardından İngiltere’den ayrılarak Hollywood’a yerleşti. Oradaki ilk filmi Rebecca (1940; Rebecca), en iyi film dalında Oscar kazandı.
Hitchcock, bundan sonraki 30 yıl boyunca ortalama yılda bir film yaptı. Bu dönemde, gerilim yaratmadaki teknik ustalığını çarpıcı biçimde gözler önüne serdi. Örneğin Notorious’ta (1946; Aşktan da Üstün), kalabalık bir salonun yüksek tavanına yerleştirdiği kamera, bütün salonu gösterdikten sonra görkemli bir inişe geçiyor, bu kamera hareketi ev sahibesinin avucunda tuttuğu ve öyküdeki gerilimin en önemli öğelerinden biri olan anahtarın yakın plana girmesine değin sürüyordu. Rope (1948; Ölüm Kararı) adlı ilk renkli filmiyse, Hitchcock’ın başka düzeyde giriştiği bir teknik gösteriydi. Bir apartman dairesinde geçen ve bazılarının süresi 10 dakikaya varan toplam 11 çekimden oluşan film, çekimler arasındaki ustaca geçişlerle, kesintisiz tek bir çekimden oluşuyor izlenimi veriyordu.
1950’lerde Strangers on a Train (1951; Trendeki Yabancı), Rear Window (1954; Arka Pencere) ve Vertigo (1958; Ölüm Korkusu) gibi filmlerde gerilim tekniklerini kusursuzlaştıran Hitchcock, 1960’larda yeni bir üsluba yöneldi: Psycho’da (1960; Sapık), başroldeki kadının sinema tarihinin en ünlü cinayet sahnelerinden birinde bıçaklanarak öldürülmesi filmin ilk üçte birlik bölümünde yer alıyor; The Birds’de (1963; Kuşlar) kuşları insanlara saldırmaya yönelten şeyin ne olduğu sorusu yanıtsız kalıyor; Torn Curtain (1966; Esrar Perdesi) ile Topaz’daysa (1969; Topaz) bir yandan klasik casusluk öyküleri anlatılırken, bir yandan da bu tür etkinliklerin yarardan çok zarar geçirdiği yolunda güçlü karşı temalar işleniyordu. Frenzy (1972; Cinnet) ve Family Plot (1976; Aile Oyunu), Hitchcock’ın eski üslubuna başarılı bir dönüş yaptığı filmler oldu.
Hitchcock, The Lodger’dan başlayarak filmlerinde çok kısa sürelerle görünmüş, bunu bir “Hitchcock geleneği”ne dönüştürmüştür. 1950’lerde ve 1960’larda, tümünü sunduğu ve bazı bölümlerini yönettiği birkaç televizyon dizisi ününü daha da artırmıştır. Ayrıca adı bir dizi gizem öyküleri antolojisinde de yer alır. Yaşamını ve yapıtlarını konu alan çok sayıda kitabın en önemlilerinden biri John Russell Taylor’ın Hitch: The Life and Times of Alfred Hitchcock (1978; Hitch: Alfred Hitchcock’ın Yaşamı ve Dönemi) adlı çalışmasıdır. Ünlü Fransız sinemacı François Truffaut da Hitchcock’la yaptığı bir dizi söyleşiyi Le Cinema selon Hitchcock (1966; Hitchcock, 1987) başlığı altında toplamıştır.
Filmleri:
“The Pleasure Gardon” (1925- ilk), “The Lodger” (26), “The Ring” (27), “Blackmail- Şantaj” (29), “Murder- Cinayet” (30), “Number Seventeen- 17 Numara” (32), “The Man who Knew Too Much- Çok Bilen Adam” (34), “The Thirty-Nine Steps- Otuzdokuz Basamak” (35), “The Lady Vanishes- Bir Kadın Kayboldu” (38), “Rebecca” (40), “Suspicion- Şüphe” (41), “Saboteur- Sabatör” (42), “Shadow of A Doubt- Şüphenin Gölgesinde” (34), “Spellbound- Öldüren Hatıralar”- (45), “Notorious- Aşktan da Üstün” (46), “Rope- Ölüm Kararı” (48), “Stage Fright- Sahne Korkusu” (50), “Strangers on A Train- Trendeki Yabancılar” (51), “Dial M for Murder- Cinayet Var” (54), “Rear Window- Arka Pencere” (54), “The Man who Knew Too Much” (56), “Vertigo- Ölüm Korkusu” (58), “North by Northwest- Gizli Teşkilat” (59), “Psycho- Sapık” (60), “The Birds- Kuşlar” (63), “Topaz” (69), “Frenzy- Cinnet” (72).

















































SİZİN ALLAHA İNANCINIZ YOK OLSA BÖYLE SAÇMA BİŞİLER PAYLAŞMAZDINIZ ALLAHA SIĞININ ONDAN BAŞKA İLAH YOKTUR BU NE SALAK PAYLAŞIM BÖLE VAY KARA CUMA VAY EFEM UĞURSUZ CUMA SİZ İNANÇLI İNSANLAR OLSAYDINIZ CUMANIN MÜBAREK Bİ GÜN OLDUNU BİLİRDİNİZ SİZİN GİBİ ATAİSTLER SAYSENDE PUTLARA BAYRAM DÜZENLİYOZ ÖNÜNDE SAYGI DURUYOZ YOLLARI KAPATIYOZ BU NE BİÇİM Bİ SAYGI VE ANMAK PEYGAMBER EFENDİMİZ İÇİN BÖLE BİŞİ VARMI KAFANIZIN ÇALIŞMADI BURDAN BELLİ